Michael Sikkofield / Harabat Ehline Hor Bakma !
Selam Kaynatasızlar ... diye başlayan başka bir blog yazarına veya yazara rastlamamışsınızdır. Kimden bahsediyorum zaten yazımın başlığından onu tanıyanlar anlamıştır. Michael Sikkofield rumuzu ile yazan Cemre Demirel. http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr adresinden yazılarına ulşabileceğiniz Türkiye'nin bana göre en iyi yazarlarından ilk 10 içerisinde tutabileceğim yazarlıktan çok "fikir" adamı Cemre Demirel.
Kendisinin yazıları ile buluşmam yaklaşık olarak 5 yılı buldu. O zamanlar İlluminati mevzularına bir göz atayım, nedir ne ne değildir derken bu konuda en yetkin kalemlerden olan ve herkesin hem fikir olduğu ancak yazı üslubu ile çekindiği bu genç kardeşimize rastladım. Yazılarının uzunluğu ve uzunluğu kadar da derinliği beni açıkçası şaşırtmıştı. Nice yazarlar ve komplo teorisyenlerini okumuştum, ancak bu kadar özverili ve yazdıklarını, sorguladıklarını okur ile özgür ve sokak ağızı ile paylaşıyordu ki, tüm blog yazılarını okur halde buldum kendimi. Peki nasıl bu kadar derin ve uzun uzadıya üstelik de bir çok yazarın yapamadığı araştırmayı böylesi bir blog yazarı yapabildi diye düşünürken, zaman içerisinde aradaki perde de aralanmaya başladı. Önceleri rumuzu olan Michael Sikkofield den öte hakkında bir bilgimiz olmadığı günlerden bugünlere yani kitabı yayınlanmış ve artık kimliği açık açık ortada olan Cemre Demirel ile tanıştık.
Bir ara yaşama karşı olan tutunma zorluğunu, kendisi ile dünya arasındaki sıkıntıları yazar halde bulduk kendisini. Hayat türlü türlü oyunlar oynarken Cemre kardeşime daha zorlu oyunlar sergiliyordu. Bu kadar verimli yazabilmenin belki de bedeliydi bunlar, yada onca bedelin sonucuydu yazdıkları.
Önce Facebook da kimi okurlarları ile bir araya gelerek çekilmiş bir fotoğrafını sonrasında Piyon isimli kitabının TÜYAP kitap fuarında kitabını imzalarken fotoğraflarını gördük.
Tabiki kitabını almamazlık edemezdik. Michael Sikkofiled netekim bizim komplo teori yazım dünyamızın üslubu ile en karizmatik ve en çok bizden olan yazardı.
Sonrasında ise daha da ilginç hale gelen önümüzdeki tezahür süreci içerisinde onu Twitter da paylaşımlar yaparken bulduk. Sonra mı sonrasında ise Edip Yüksel ile olan münasebeti ortaya çıktı.
Önce ortaya attığı gece yarısı bir Twitt ile sohbet edecek birini ararken, Edip Yükselin geleneksel fırçasına mazhar olmuş :) yani boş durmanın abesliği ve Edip Yükselin her fırsatta "bak ben hiç boş durmam, peki sen ?" sorgusu ile karşılaşmış bulduk onu. Açıkçası güzelde oldu. Her ne kadar Edip Yüksel ile alakalı sıkıntılarım ve sorgularım var olmasına rağmen, Cemre ile sonrasında yaptığı Youtube Videoları beni son zamanlarda en çok sevindiren hadiselerden oldu. Sonrasında ise Cemre kardeşim. Kuran ile olan süreci ve islam, islamın günümüzdeki durumu ve içsel yolculuğundaki sorgusuna geldi.
Cemre kardeşimi okuyarak hem geleneksel İstanbul sokak jargonu ve kalaylaması ile tanışacağınız, hemde bilgi birikiminizi ve gönül dünyanızı bir araya getirebileceğiniz bir fırsat size sunuyor. Yazdıklarını bir kenara atıp "Ulan bu adam ne diye bu kadar küfür edip duruyor, ne ağzı bozuk bir adammış" deyip çekip gidebilir, yada dostça ve meraklı bir gönül dolgunluğu ile kendisini okur, hem kendisinin derdine ortak, hemde insanlığın başındaki bu musibetlere birde siz güzel bir kalay çeker halde kendinizi bulabilirsiniz.
Gel Hakkı sırrını eyleme Zahir
Böyle bir yol tut ki olasın Mahir
Harabat ehline hor bakma Şakir
Defineye malik viraler var
Erzurumlu İsmail Hakkı
