NEO-CON / ARMAGEDON'UN EŞİĞİNDE


NEO-CON

Amerikan Politikasını etkilemenin 3 yolu vardır.
1) Siyasi Partilere Bağış yapın !
2) Düşünce Kuruluşları (STÖ) kurun !
3) Medya çıktılarını kontrol edin ! 
Haim Saban (İsrail asıllı ‘li medya sahibi. Forbes dergisine göre ABD’nin en zenginleri sıralamasında 102.)

ARMAGEDON’UN EŞİĞİNDE

Neo-Con ? (Neo – Conservative)

Yeni – Muhafazakar ?

Nedir bu Neo-Con ? öyle “Alo” gibi bir çamaşır deterjanı markası mı? Yoksa Matrix’deki “Neo’nun amcaoğlu mu? Eğer öyle idiyse bu amca öz mü, değil mi? Büyük oğlu mu, yoksa küçük olanı mı? Yeni Dünya düzeni dendiğinde, Dünya Siyasetinden bahsedilirken “Neo-Con” kelimesi sıkça zikredilir. Çoğumuzun birbirimize bakıp, “Hay allah neydi lan bu? ” dediğimiz bu kelimeye, anlamına ve bizim için ne ifade ettiğine bir bakalım dedim bugün.
Neo-Con Amerikan siyasi ve sosyal bilimine 1973 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin dönemin Sosyalist lideri Michael Harrington tarafından karşıtları için kullandığı bir terim olarak girer. Ama asıl ona Terminolojik olarak hayat veren “Encounter” dergisinde yayınlanan makalesi ile Irvin Kristol adındaki ABD’li bir gazetecidir. Bizde ise bu kelime ancak Amerika’nın Irak’a girmesi ile beraber duyulmaya başlanmıştır.
Amerikan siyasal yaşamında 1970 lerin ortasında ortaya çıkışlığı ile beraber bu  terim Amerikanın kendi yok edişini hazırlayan dış politikaları ile beraber daha sık duyulur hale gelmiştir. Sisteme muhalif olanlar tarafından ve 1970’lerde yapılan Washington Mutabakatını destekleyenlerce özümsenmiştir. (ABD ve diğer G-8 ülkeleri tarafından kabul edilen IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından dayatılan Neo Liberal ekonomi politikalarının kabul edildği ve dünyaya dayatıldığı meşhur toplantı.)
Neo-Con ifadesi bu bağlamda günümüze gelirken Teolojik ve İdeolojik bir evlilik yapıp evrimleşir. Bu evliliğin aile üyeleri arasında başı çekenler Avukatlar, Akademisyenler, Politikacılar ve Sermayedarlar gibi kaymak tabakadır. Evliliğin amacını ise palazlanan Amerikan ekonomisini ve Washington Mutabakatı doğrultusunda oluşturulan ekonomik yapılanmayı dünyaya hakim kılmak olarak tarif edebiliriz.  Tabi bunu yaparken de Amerikan Devletini ele geçirerek dış politika kararlarını kendi amaçları doğrultusunda aldırıp tüm gücüyle diğer Dünya Ülkelerinin üzerine saldırtmakta, kullandığı masum yöntemlerdendir!.
Seksen öncesi öğrenci olayların patlak vermesinin ardından gelen Askeri Darbe ve Kenan Evren’in Washington mutabakatına selam çakması ile rüzgarı bize de dokunmuştur.
Dönelim Amerika’daki Neo-Con mefhumuna geri. 70’lilerin sonunda doğan Neo-Con aslında aynı dönemde dünyaya deklere edilen Yeni Dünya Düzeni dayatmasının Amerikan Siyaset hayatındaki isim etiketidir. Neo-Con olarak tarif edilenlerin ortak siyasal ve sermaye amaçları dışında aslında en önde olan birlikteliklerinin tutkalı Dindir.

Neo-Con olarak ele aldığınız siyasetçi, akademisyen ve sermayedarların ortak özellikleri ise Hristiyanlığın Evangelist ve radikal kollarına mensup olmalarıdır. Büyük bir kesimi de tabii ki Yahudi cemiyetine mensup genel bağlamda siyonist fikrin takipçileridir. Özellikle Hristiyan kimliğe sahip olanların “Eski Ahit” yönelimli olduklarını anlatmamız gerek. Kimdir bu Eski Ahitçiler? “Eski Ahit” denildiğinde Hristiyan kaynaklarının en başına Yahudi kaynakları getirilir ve arkalarından mevcut İnciller eklenir. Yani ilk önce Yahudilik Dininin kitaplarının öğretilerine biat edilen ve sonrasında Hristiyanlığa müracaat edilen bir Hristiyan anlayışından bahsetmemiz gerekir. Kaba tabirle bu Hristiyanlık anlayışına bir nevi  “Çakma Yahudilik” diyebiliriz. Yahudiler ise bu anlayışın tam ortasında, ya da daha popüler olarak söylersek Piramidin tepesindedirler.

Madrid Sanat Fuarında sergilenmiş, Eugenio Merino ya ait “tuhaflık” çalışma. “Stairway to Heaven” yani Cennete giden merdiven ismi verilmiş.  Fuar da Belçikalı bir Yahudi işadamına 45.000 Euro bedel ile satılmış.
Müjdelenmiş Halk olarak tarif edilen Yahudilerin yanında Hristiyanlara ancak ve ancak “kapıcılar kralı” rolü verilir. Bundan bir kaç yıl önce Madrid (İspanya) Sanat Fuarında   “tuhaf” bir çalışma bu bakış açısını açığa vurmak adına sergilenmiş.
Neo-Con anlayışı bunun yanı sıra hedefe ulaşmak açısından “niyet” çerçevesinde düşüncelerini bırakmayıp, daha çok “militan” konumunda aktif bir görüşü barındırır.
Başkan Reagen ve Bush çetesi üzerinden oyunlarını açık alanlara taşıyan Neo-Con mensupları, beraberinde Amerikan halkını da sürükleyerek Dünyayı dönülmez akşamın ufkuna halaylar eşliğinde götürmektedirler.
İşin aslı sadece toplum içerisinde bir sıfat ve nüfus sahibi olmaktan ötelere gider bu zatı muhteremler için. “Think Tank” yani “Düşünce Tank”ları dedikleri fikir kurumları  ile günün ve geleceğin politikalarını Neo-con hedefleri doğrultusunda oluşturur duruma gelmişlerdir. Tabii ki bu “Think Tank”lar ile beraber oluşturdukları fikir zemini ile ve lobi gruplarıyla Amerikan dış ve iç politikasına yön veriyorlar. Yani koca Amerikan Devleti bir avuç milyoner ve dolandırıcının ülküsünün elinde oyuncaktır malesef.
Dönelim bizim “Çakma Yahudi” hristiyanlarımıza, hani şu “kapıcılar kralı” olan Evangelist Hristiyanlar ve saz arkadaşlarına. Abilerimizin inancına göre İncillerde geçen İsrail Devleti’nin (yani modern Siyonist İsrail Devleti’nin) mutlak kontrolü ile “Babil” ve “Kutsal Topraklar”, “Armageddon” adı verdikleri bir kıyamet neticesinde ele geçirilecek. Bunun ardından dünyaya 2. kez gelecek “İsa Mesih” ile birlikte bizim bu Hristiyanlarımız da, pardon “Çakma Yahudi”lerimiz hidayete erip cennete girmeye piyango bileti kazanacaklar. Bunun yolunun da “3.Dünya Savaşı”nı çıkartıp, Ortadoğu’da meydana gelecek “İnsansı Kıyamet” den geçmekte olduğuna iman etmiş olmaları acaba bugün ki Ortadoğu’nun garip halini açıklar mı dersiniz?

Böylesi bir kıyametin zemini ise bugün adını “ISIS” (Mısır Mitoloji ve Teolojisindeki Tanrıça) IŞID ya da DAEŞ olarak bildiğimiz örgüt tarafından mı   hazırlatılmaktadır acaba?

(“ISIS” meselesine başka bir yazımızda değineceğim.)

Popüler Yayınlar