Bilgi Çöplüğü, Bilgi Tasnifi açısından Googgle Arama Motoru !


Bilgi Çöplüğü, Bilgi Tasnifi açısından Googgle Arama Motoru !



Bu kadar web, internet, teknoloji yeter, teknik meselelere değindikçe kendimizi detaylarda kaybolur, sonrada kısmettimizde varsa ıssız bir adanın kıyısına bildiğimiz herşeyi unutmuş vaziyette buluruz. Teknik meseleler ihtiyaç hasılı ölçüsünde bulunması gerekir, daha fazla değil. Bilginin bir tasnifi gerekir, aksi halde  tasnif edilmeyen bilgi yığınları zamanla kafamızda sadece yük olmaktan öteye gitmez. Bilgi kullanıldığı ölçüde, işlendiği ölçüde değer kazanır, yoksa abes ile iştigal den kurtulamayız.

Bilgi edinmenin, algılamanın sınırı muhakkak olamaz, ancak bir metoda ihtiyaç duymakta, bireyin maruz kalmış olduğu bilgi yağmurunun bir elekten geçerek değerlendirilmesi gerekir. Dünya bir bilgi ve ilim seli. Bize ise kendimizdeki yeti, beceri ve algılamanın tercihine göre gerekenleri toplamak ve nasip almak düşer. Bilginin iyi, kötüsü gibi bir ayrımı olamaz. Nerden geldiği, kimin oldğu önemli değildir. Nasıl onu aldığımız özümsediğimiz önemlidir.
Buna en güzel örnek “İnternet” mecrasıdır. Sayısız ölçüde bilgiyi barındıran bir deniz’den eğer “Google” gibi bir arama motoru olmasaydı, hangi bilgiye ulaşabilirdik. İnternet’in ilk dönemlerini bilenler bilir, bir arama motoru sıkıntısı vardı. Bizler evlerimizden telefon hattı üzerinden modemlerimizle ulaştığımız internette, ancak sağ dan soldan duyduğumuz www adresleri yada ip adresleri ile ulaşabiliyorduk. Sonra ne olduysa 1998 senesinde Google firması biri 23 biri 24 yaşlarında iki genç tarafından kurulur.
Google isimli bu arama motoru hayatımızdaki herşeyi alt üst edecektir. İnternet’in sadece kurumların bilgi paylaşım ağı olmaktan çıkarak, geniş kitlelerin de bilgi erişimi ortamına dönüşmesi artık 2004 senesiyle başlmaşı olur, çünkü Google yeni plex adını verdiği yani GooglePlex altyapısı ile arzı endam etmiştir. Bu teknolojik devrim böylelikle insanlığın hizmetine girerek, bizim bugün rahatça hiçbir ücret ödemeden faydalandığımız, kapısına “www.google.com.tr” giderek herhangi bir konu, şahıs, olay hakkında şahıs ve kurumların bilgisine ulaşabiliyoruz. Ancak bunu yaparken Google çok önemli bir yöntem ile yapmakta, eğer arama sonuçlarının çıktığı ekranın sağ sütununa bakarsanız, bir filtreleme göreceksiniz, yani “tasnif” yani ism-i bölümleme yapmaktadır. İsmen yaptığını zamansal, bölgesel, dilsel olarakta yapabilmektedir. Google yaklaşık olarak saniyede 200 milyon gibi çok uç noktadaki bir sorgulama yağmurunu karşılayıp, bizlere arama sonuçlarımızı göz önüne serebiliyor.
Dönelim bilginin tasnifine. Evet, bilginin tasnifi Google ile başlamış değil tabiki, bu bizi artık sadece çocukluğumuzdan hatırladığımız Kütüphanelere götürür. Kütüphane, yani belli bir tasnif den meydana gelmiş bütün. Peki konumuzun başına dönelim. Bilgi alımlamanın sınırı üzerinde duralım. Alımlama öncelikle 5 duyumuz sayesinde olduğu ve bunların ölçü ve nispetleri doğrultusunda  meydana geldiği ve bunların filtresi veya sınırı ile çerçevelendiğini görürüz. Yani alımladığımız bilgi sınırlanmış, filtrelenmiştir. Bunu bir adım öteye taşıyıp, söz konusu fiziksel sınırlamalara bir de bugüne kadar edindiğimiz bilginin de çizmiş olduğu seçiciliği eklediğimizde, bireyin bilgiyi alımlama süreci hem zorlu hemde dar bir akıntıdan geçtikten sonra elde ettiğini görüyoruz.
Sonuç olarak günümüzün gelişen teknoloji ve bilgi yığınları karşısında insanlık, bunu nasıl tasnif edip kullanabileceğini tartışır hale geldi. Terra Baytlık Harddiskler artık elimizin altında geziyor ve haddimizin alamayacağı ve idrak edemeyceği kadar çok bilgiye sahibiz, yada sahip olduğumuzu sanıyoruz. Oysa sadece yaptığımız “kollektörlük” yani toplayıcılıktan öteye gitmiyor. Mal sahipliği Mal bekçiliğine dönmesi gibi bizde artık bilginin sadece bir köşede var olabilmesi için sadece fiziksel ortamları hazırlıyoruz. Ancak bilginin marifeti onun idrak edildiği ölçüde fayda yaratması üzerinedir, gizlendiği ölçüde değil. Bilgi her zaman bilinmek ister, her zaman tezahür etmek ister, hakikat gibi.

Popüler Yayınlar